|
ideolojilerde metinlerde
|
hıristiyanlıkta I islamiyette I yahudilikte I dogu dinlerinde I uzay dinlerinde I diger Toplumlar, kendi bireylerinin varlığı ile devamlılık kazanırlar. Bu nedenle, insanlık tarihi boyunca toplumsal kurumlar genellikle intihara karsı bir tavır takınmışlardır. İlkel toplumlarda tabular yoluyla kendini gösteren bu tutum, özellikle tek tanrılı dinlerin ortaya çıkması ile iyice kurumsallaşmıştır. Doğu uygarlıklarında ise genellikle, intihara karsı daha ılımlı bir tutum süregelmiştir. Hatta, intiharı onurlu bir davranış olarak görme eğilimi de bu toplumlarda olmuştur. Yüzyıllar boyu, dinlerin intihara karsı olan bu tutumları intihar olaylarını engelleyememiş ve bazı yaptırımların ortaya çıkmasına neden olmuştur. Toplumsal ilişkilerin düzenlenmesinde dinsel kuralların egemen olduğu dönemlerde intihar, bir suç ve günah olarak değerlendirilmiştir. Bu ise, o dönemlerde intihar olaylarını engelleyememiş, fakat düşük seviyelerde kalmasında büyük ölçüde rol oynamıştır. Tek tanrılı dinlerin intihara karsı ağır yaptırımlar uygulamaları, bu dinlerin ortaya çıktığı dönemlerde intihar olaylarının oldukça yaygın olduğunu göstermeleri açısından ilgi çekicidir. Biraz da İslamiyet üzerinden konuşursak (ki kaynakları aynıdır, Sümer mitolojisine kadar bu böyle gider.) Cüz-i irade sahibi insan Külli iradenin çizgilerini zorlayamaz. İntihar seçilmiştir ve seçilmiş olana izin yoktur. Sadece “vesile olunur” ve insan çizilmiş bir kadere tabidir. (Son aşamada insan her ne şartta ne şekilde olursa olsun kader sayılabileceği için intihar da bir kader olarak adlandırılmaktadır.) Tuhaf bir şekilde ne olursa olsun yaşamayı, katlanmayı, öğütler. Eyüp’ü göklere çıkarır ama mücadele konusunda da kendi alanları dışında suskundur. |
|