|
ideolojilerde metinlerde
|
hıristiyanlıkta I islamiyette I yahudilikte I dogu dinlerinde I uzay dinlerinde I diger Hıristiyanlık dininin ilk dönemlerinde, Hıristiyanlar arasında intihar oldukça yaygındı. İlk olarak T. Augustine intiharın her çeşidini günahkarlık sayarak cinayetle eşdeğer olarak görmüş ve bu yaklaşım etkisini hristiyanlik dünyasında uzunca bir süre korumuştur. Ortaçağda intihar edenler insanlık dişi muamelelere uğramaktaydılar. Bunlar sürüklenerek bir odun yığınında yakılır veya bir fıçıya konarak nehre atılırdı. 1789 devrimden sonra Fransa’da intihar edenler bir kalbur üzerinde ata bağlanıp sürüklenir, mezarlığa gömülmez ve hatta bütün ailesi bu olaydan sorumlu tutulurdu. İngiltere’de ise bir zamanlar, intihar edenler vücutlarından kazıklar geçirilerek bir yola gömülürdü. Kilisenin baskısının azalması ile daha sonraları bu tür uygulamalar yavaş yavaş kalkmıştır. Bugün Katoliklerde, intihar edenler Katolik mezarına gömülmez ve cenazesinde rahip bulunmaz. Protestanlık mezhebinin ortaya çıkması ile intihar oranlarında bir artış görülmüştür. Rönesans dönemindeki bu artısı, o dönemin düşünürleri en önemli sorunlardan biri olarak görmüşlerdir. J. Duman ve M. Montaigne, kendi dönemlerinde intiharın bütün hristiyanlik aleminde yayıldığını ve artış gösterdiğini belirtmişlerdir. İntihar oranlarındaki bu artış günümüze kadar gelerek, bugün bati toplumlarında en önemli toplumsal sorunlar arasında yeralmistir. |
|